Yeþil mutabakat süreci, Türkiye’nin yeni bir kalkýnma ve zenginleþme gündemi olarak kabul görmeli

Yeþil mutabakat süreci, Türkiye’nin yeni bir kalkýnma ve zenginleþme gündemi olarak kabul görmeli

Highslide JS
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) Baþkaný M. Rifat Hisarcýklýoðlu, "Yeþil Mutabakat süreci, Türkiye'nin yeni bir kalkýnma ve zenginleþme gündemi olarak kabul görmeli." dedi.​

Ýklim deðiþikliðiyle mücadele ve iklim deðiþikliðinin ekonomiye etkisini en aza indirmek amacýyla düzenlenen ve kendi alanýnda dünyada ilk olan "EKO ÝKLÝM Ekonomi ve Ýklim Deðiþikliði Zirvesi ve Fuarý"nýn açýlýþ töreni ATO Cogresium'da yapýldý.

 

Hisarcýklýoðlu, burada yaptýðý konuþmada, etkinliðin yarýnlarýn inþasýnda önemli bir dönüm noktasý olacaðýný söyledi.

 

Ýklim deðiþikliði gündeminin dünyada ilk sýralara yerleþtiðini vurgulayan Hisarcýklýoðlu, bu kapsamda ABD'nin Paris Ýklim Anlaþmasý'na döndüðünü aktardý.

 

Hisarcýklýoðlu, Paris Ýklim Anlaþmasý'nýn önemine iþaret ederek, þu ifadeleri kullandý: "Biz de geçtiðimiz yýl 2053 yýlýný net sýfýr emisyona ulaþacaðýmýz yýl olarak en yetkili aðýzdan açýkladýk. Bu sene finansal sistemde de bir nevi yeþillenme yýlý olacak. AB'nin yeþil yatýrým standartlarýna iliþkin sýnýflandýrma çalýþmasý, bu süreci biçimlendirecek.

 

Hangi tür yatýrýmlarýn yeþil olup desteðe uygun olduðu, hangilerinin ise teþvik kapsamý dýþýnda kalacaðý ortaya çýkacak. Yeþil yatýrýmlarýn finansal sisteme eriþimi ucuzlayacak ve kolaylaþacak. Artýk bankalar þirketlerden karbon ve su ayak izini belgelendirmelerini talep edecek."

 

Hisarcýklýoðlu, uluslararasý finansal piyasalarýn artýk yeþil yatýrýmlara doðru yöneleceðini belirterek, Türkiye'nin yeþil yatýrým portföyünü hýzla büyütmesinin, ülkeye daha uygun þartlarda yabancý yatýrým çekebilmek için önemli hale geleceðini vurguladý.

 

Hisarcýklýoðlu, "Yeþil Mutabakat süreci Türkiye'nin yeni bir kalkýnma ve zenginleþme gündemi olarak kabul görmeli." dedi.

 

Firmalarýn karbon salýmlarýný azaltmalarýný teþvik edecek sistemlere ihtiyaç olduðuna dikkati çeken Hisarcýklýoðlu, karbon fiyatlamasý sisteminin ayný zamanda sanayi politikasýný ve önceliklerini belirlemek anlamýna geldiðini söyledi.

 

-"Togg iklim deðiþikliðiyle mücadelede fark oluþturacak"

 

Hisarcýklýoðlu, Yeþil Mutabakat sürecinin Türkiye'nin yeni kalkýnma stratejisi olduðuna iþaret etti.

 

Bugüne kadar ilerleme, zenginleþme, büyüme denildiðinde, milli gelire ve büyüme oranýna bakýldýðýný ifade eden Hisarcýklýoðlu, þunlarý kaydetti: "Bundan sonraysa, o büyümenin nasýl saðlandýðý, tabiata ve gezegene verdiði hasar da dikkate alýnacak. AB firmalarý buradaki tedarikçilerinin karbon ayak izi ve atýk yönetimini dikkate almaya baþladý bile. Firmalarýmýzýn daha kapsamlý bir çerçeveye, yol haritasýna ve onlarýn yeni ortama intibakýný saðlayacak bir bütçeye ihtiyaçlarý var. Zira sermaye yoðun bir iktisadi dönüþüm süreciyle karþý karþýyayýz. Daha fazla yatýrýma ve bunun için de sermaye ve mali kaynaða ihtiyacýmýz var."

 

Togg'un doðuþtan yeþil ve sürdürülebilir bir marka olduðuna dikkati çeken Hisarcýklýoðlu, Togg'un iklim deðiþikliðiyle mücadelede fark oluþturacaðýný vurguladý.

 

-Bakan Varank

 

Sanayi ve Teknoloji Bakaný Mustafa Varank, zirvenin organizasyonunda emeði geçen Ankara Ticaret Odasý ve diðer paydaþlara teþekkür ederken, iki gün sürecek etkinlikte iklim deðiþikliði konusunun tüm boyutlarýyla masaya yatýrýlýp ulusal ve uluslararasý perspektiflerden tartýþýlacaðýný söyledi.

 

Dünyanýn ilk iklim deðiþikliði fuarýnýn bu zirve kapsamýnda kurulduðuna dikkati çeken Varank, hem Bakanlýk olarak hem de baðlý ve ilgili kuruluþlarla fuarda bulunduklarýný ifade etti.

 

-"Togg, iklim deðiþikliðiyle mücadelede en önemli kazanýmlarýmýzdan olacak"

 

Varank, fuar alanýnýn yýldýzýnýn doðuþtan elektrikli ve otonom araç Togg olacaðýna iþaret ederek, "Togg bu yýl sonunda trafiðe çýktýðýnda sadece ülkemizin deðil dünyanýn da yýldýzý olacak. Sýfýr karbon emisyonuyla iklim deðiþikliðiyle mücadeledeki en önemli kazanýmlarýmýzdan biri olacak." diye konuþtu.

 

Ýklim deðiþikliði konusunda farkýndalýk oluþturma aþamasýnýn geçildiðini dile getiren Varank, sürecin kritik bir aþamaya gelmesinin sorumlularýnýn Türkiye ve Türkiye gibi geliþmekte olan ülkeler deðil, yüzyýllardýr vahþi ekonomik büyüme anlayýþýyla doðayý ve atmosferi kirleten ülkeler olduðunu savundu.

 

Varank, bugün gelinen noktada, "fatura"nýn insanlýk olarak hep birlikte ödendiðini ifade ederek, þöyle konuþtu: "Bu artýk insanoðlu için bir varoluþ mücadelesi haline geldi. Yaþanabilir bir çevre oluþturmak, gelecek nesillere yaþanabilir bir dünya býrakmak istiyorsak ekonomik faaliyetlerimizde köklü deðiþikliklere gitmemiz lazým. Elbette hükümetler kalkýnma politikalarýnda ekonomik büyümeyi, ülkelerinin refahýný artýrmayý hedefleyecek ama bu büyümenin sürdürülebilirliðini ve çevreye saygýlý olmasýný her zamankinden daha fazla gözetmemiz lazým. Biz Türkiye olarak bu konuda üzerimize düþeni her zaman yapmaya devam edeceðiz. Türkiye olarak karbon nötr bir ülke oluþtursak bile þu anda diðer ülkelerin bu adýmlarý atmamasý durumunda bizim dünyayý yaþanabilir bir hale getirmemiz mümkün deðil. Onun için ülkelerin hepsinin sorumluluk almasý lazým. Özellikle þu anda dünyada karbonun yarýsýný salan bir ülke var. Bu ülke ile ilgili tedbirlere baktýðýmýzda kimsenin bu hususu önemsemediðini hatta Batý ülkelerinin o ülkelerde yatýrým yapmaya devam ettiðini görüyoruz. Biz üzerimize düþeni yapacaðýz ama burada kolektif olarak hareket etmemiz lazým."

 

Enerji baþta olmak üzere, kaynaklarýn verimli kullanýldýðý, israfýn en aza indiði, atýklarýn geri kazanýldýðý, karbon ayak izinin olmadýðý bir yapýya dönüþümün olmazsa olmazlarý olduðunu vurgulayan Varank, ülkenin yatýrým, üretim, istihdam ve ihracat politikalarýnda köklü deðiþikliklere yol açacak bu dönüþümü, ekonomik kalkýnmaya uygun biçimde uygulamaya devam edeceklerini bildirdi.

 

Varank, Bakanlýk olarak, süreci daha iyi yönetmek, fýrsatlarý deðerlendirerek ülkeyi hak ettiði konuma taþýmak için var güçleriyle çalýþtýklarýna dikkati çekerek, Ar-Ge ve teknoloji ekosisteminden giriþimciliðe, nitelikli insan kaynaðýndan iþ ve yatýrým ortamýna kadar birçok alanda yenilikçi ve akýlcý politikalar geliþtirdiklerini hatýrlattý.

 

-"Togg, sektördeki yeþil dönüþümün de öncüsü olacak"

 

Türkiye'nin otomobili projesi Togg'un bu hamlelerin baþýnda geldiðini anlatan Varank, þunlarý kaydetti: "Tam zamanýnda ve doðru teknolojiye yatýrým yaparak hayata geçirdiðimiz bu proje sayesinde otomotiv sektöründeki rekabetçiliðimizi katlayarak artýracaðýz. Togg, sektördeki yeþil dönüþümün de öncüsü olacak. Gerek fabrikanýn inþaatý gerekse aracýn geliþtirilmesi konusundaki çalýþmalar planlandýðý gibi tüm hýzýyla devam ediyor. Togg'un piyasaya çýkmasýyla bu alandaki farkýndalýk çok daha artmýþ olacak. Ayrýca Togg ile beraber küresel markalarýn da ülkemizdeki elektrikli araç yatýrýmlarý tam gaz devam ettiðini görüyoruz. Bildiðiniz gibi Ford Otosan bu konuda ülkemizde çok büyük bir yatýrým yapýyor. Bu ay itibarýyla Kocaeli'de tam elektrikli araçlarýnýn üretimine baþlýyorlar. Diðer birçok marka da ülkemize gelmek için fýrsat kolluyor. Ülkemizin yakýn zamanda elektrikli araç konusunda global bir üretim üssü olacaðýna emin olabilirsiniz."

 

Varank, sektörde yaþanan hýzlý geliþmelerle elektrikli araç þarj altyapýlarýna olan ihtiyacýn da arttýðýna deðinerek, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn ilan ettiði destek programý anýmsattý.

 

Bu kapsamda, 81 ilin tamamýnda, 1500’den fazla yüksek hýzlý þarj istasyonunun kurulmasýna yönelik toplamda 300 milyon liralýk destek saðlayacaklarýný dile getiren Varank, "Bunun tamamýný hibe olarak bu alanda yatýrým yapacak firmalarýmýza vereceðiz. Böylece bir yýl içinde Türkiye'yi þarj istasyonlarý ile donatmýþ olacaðýz."

 

Varank, elektrifikasyon sürecine paralel olarak elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarýný daha fazla ön plana çýkardýklarýna iþaret ederek, rüzgar ve güneþ enerjisi yatýrýmlarýna saðlanan teþvikleri anlattý. Varank, bu konuda Türkiye’nin her tarafýndaki sanayicilerin de yatýrým planlamasý yaptýklarýný aktardý.

 

OSB'lerin "Yeþil OSB"lere dönüþümünü hýzlandýracak projelerden de bahseden Varank, bu sayede organize sanayi bölgelerinin altyapý gereksinimlerini karþýlayarak suyun geri kazanýldýðý, yenilenebilir enerjinin üretildiði sürdürülebilir sanayi alanlarý olacaðýna iþaret etti.

 

Varank, sadece üreticilerin, yerel yöneticilerin, sanayicilerin ve iþ insanlarýnýn çabasýyla bu dönüþümün gerçekleþtirilemeyeceðini vurgulayarak, þöyle devam etti: "Dünyanýn ve Türkiye’nin geleceðini kurtarmak istiyorsak çocuklarýmýzýn, evlatlarýmýzýn, gençlerimizin bu alanda daha çok bilinçlenmesi daha çok þuurlanmasý gerekiyor. Salonun tamamýný dolduran gençlerimize teþekkür ediyorum. Türkiye’nin geleceðini siz, biz deðil bu gençler, TEKNOFEST kuþaðý kurtaracak. Biz onlarla beraber çok daha yeþil, çok daha güzel bir Türkiye’yi beraber inþa edeceðiz."

 

-ATO Baþkaný Gürsel Baran

 

Ankara Ticaret Odasý (ATO) Baþkaný Gürsel Baran, uluslararasý örgütleri, sivil toplum kuruluþlarý, iþ dünyasý, akademisyenler ve öðrencileri bir araya getiren zirvenin açýlýþýnda yaptýðý konuþmada, zirveye ATO'nun öncülük ettiðini belirterek, Türkiye'nin geçen yýlýn sonunda onayladýðý Paris Ýklim Anlaþmasý'nýn baþta ekonomik sistem olmak üzere sosyal, kültürel ve ekolojik sistemde büyük deðiþimleri öngördüðünü söyledi.

 

Avrupa Birliði'nin (AB) de Yeþil Mutabakatý devreye soktuðunu anýmsatan Baran, "Baþlý baþýna ülke ekonomilerini etkileyecek bir konu olan iklim deðiþikliði, gerekli dönüþüm saðlanamadýðýnda büyüme oranlarýna negatif yansýyabilecek bir olgu olarak karþýmýzda duruyor." dedi.

 

Baran, Ankara'nýn iklim deðiþikliði konusunda bir ilki ortaya koyduðuna dikkati çekerek, þunlarý kaydetti: "Ýlk defa, bu kadar çok paydaþlý ve geniþ bir mutabakatla, iklim deðiþikliðine karþý, farkýndalýk ve dönüþüm için sivil bir hareket baþlattýk. ATO olarak sahip olduðumuz misyon ve vizyonla ülkemizin 'yeþil dönüþümü' konusunda da vaziyet alýyoruz. Öncülüðünü üstlendiðimiz bu zirvede iþ dünyasý, kamu kurum ve kuruluþlarý, yerel yönetimler, üniversiteler, özel sektör, uluslararasý kuruluþlar ve sivil toplum kuruluþlarýyla bir görev üstlendik."

 

Ýki gün sürecek zirvede, iklim deðiþikliði konusunun tüm detaylarýyla ele alýnacaðýna iþaret eden Baran, Türkiye'nin otomobili TOGG baþta olmak üzere yeþil dönüþüm ve sürdürülebilirlik konularýnda iyi uygulamalarýn yer aldýðý fuarýn KOBÝ'ler ve iþletmelere de örnek olacaðýný söyledi.

 

Baran, zirvede bankalarýn yeþil dönüþüm finansman imkanlarýný ortaya koyacaðýný dile getirerek, zirvenin gençler için de ufuk açýcý bir deneyim olacaðýný anlattý.

 

Dünyanýn Paris Ýklim Anlaþmasý ve AB'nin Yeþil Mutabakatý temelleri üzerinde yeni bir toplumsal düzene doðru yeniden þekillendiðini aktaran Baran, "Ýklim deðiþikliðine karþý sanayiden ticarete, tarýmdan teknolojiye kadar her alanda ortaya çýkacak yeþil dönüþüm, yüklediði tüm sorumluluklarýn yaný sýra yeni iþ ve iþ yapýþ biçimlerini de beraberinde getirecek." diye konuþtu.

 

Baran, þöyle devam etti: "Son birkaç yýldýr pandemi ve savaþ baþta olmak üzere yaþadýðýmýz tüm geliþmeler gösterdi ki Türkiye ekonomisi güçlü bir ekonomi ve Türk müteþebbisi de dinamik yapýsýyla deðiþime kolayca adapte olabiliyor. Yeþil dönüþümü gerçekleþtirdiðimiz takdirde, mevcut avantajlara bir yenisini daha ekleyerek dünyanýn lojistik ve tedarik merkezi olabilecek durumdayýz. Zirveye katýlan tüm kesimlerin oluþturduðu birlik ve beraberliðin, yeþil dönüþümün sunduðu fýrsatlarý, yeþil kalkýnma hamlesine dönüþtürecek sinerjiyi oluþturmasýný diliyorum.


Tarih : 30.03.2022
/ 467 kiþi görüntüledi.